9 Temmuz 2010 Cuma

=Ağzı Yakan=

Ağzımda bekletiyorum. Bu akışkan,tatsız saman gibi sıvıyı. Soda derler genelde. Her yudumda yüzüm burşuyor. Bu gece ağır hissediyorum.Normaldir kilo almışım. Vermeliydim. Başımda; burnumun alnımla birleştiği yerde bir ağırlık var,midemde bir isyan... Bu arada ben soda sevmem! Niye içiyorum öyleyse? Çünkü... Çünkü ağzımda bıraktığı o yakıcılığı seviyprum. Bunu severken tadından nefret ediyorum. Yarım bıraktığım. Yarım bıraktığım tütsülerimi yakmaya karar verdim. Arzu ettim... Hani şu geçenlerde ruhlarını birleştirmeye karar verdiğim yeşil ve kahverengi tütsüler. Kahverengi olanı seçiyorum. 'Aşk hep sende' diyor Cem. Aşk mı? O şey bende değil ki Cem! Sende olmalı, ruhunda... Bende değil inan ki. Bana kayık değil aşk... Cem, yoksa sen bu şarkıyı bana mı yazdın? Y a da dur şöyle demeli. Cem sen yoksa bu şarkıyı da mı bana yazdın? İnce insan seni. Elleri yumuşak,sesi yumuşak, yanakları yumuşak, öpülesi, dokunulası, pürüzsüz adam... Nereye Gidiyorsun mu diyorsun şimdi de. Şşşt sakin ol burdayım Cem...
Kimim ben Cem? O kız... Baş belası... Ceeeeem! Ah eğer biraz daha ağzıma alırsam adını yani anarsam seni, bozulacak büyün, basitleşeceksin Cem'im... Kızma geri aldım iyeliğimi. Yazmam gereken mektuplar var, ama gelmiyor ki içimden. Cümlelerim hazırlar oysa. Gel hadi uzat elini, ver. Gidelim mi? Yani gidelim. Bilmem ki Cem. Nereye istersen... Sen... Benimle gelmek istemiyorsun biliyorum. Ama, ben seninle geliyorum. Ruhum... Hadi gidelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder