29 Temmuz 2009 Çarşamba

Karanlığın içindesin benimle,her ne kadar farketmesende.Ben nasıl bağımlıysam sana sende öylesin!Sürekli inkar ediyorsun.Kabul ediyorum beni mutlu eden herşey soyut.Ve bu soyutluk git gide bitirmekte ruhumu.Ne yaparsam yapayım mutlu olmayı beceremiyorum işte.İçimde hep bişeylerin korkusu.Kaçtığım şeyler,havasız dehlizler.Belki de iki şarkı anlatır hislerimi:
Cem Özkan-Bilmeni isterdim-

Uzaklardasın şimdi,dünya kadar
duymadım ki sesini,ömür kadar
Belki görmem yüzünü,ölene kadar

Eğer birgün görmezsem
seni yeniden şu hayatta

Bilmeni isterdim bir şeyi
Söylemek isterdim birşeyi

Seni ne çok sevdiğimi
seni nasıl sevdiğimi

Uzaklardasın şimdi,dünya kadar
Duymadım ki sesini,ömür kadar
Belki görmem yüzünü ölene kadar

Eğer bir gün görmezsem
Seni yeniden şu hayatta

Bilmeni isterdim birşeyi
Söylemek isterdim bir şeyi

Seni ne çok sevdiğimi
seni nasıl sevdiğimi

Seni ne çok sevdiğimi
Seni neden sevdiğimi
Seni nasıl sevdiğimi...

Teoman-Kim-
Kim olacak bundan sonra
uyandığımda
soğuk yatağımda?
Kim dünleyecek kalbimi
bakacak yüzüme
güzelmişim gibi sanki?

Kim tutacak son anda
bedenimi havada
düşen uçurumlarda?

Ben tutarken nefesini
ağzından aldığım
ağzımda sakladığım
uçup gitmesin diye.

Biz büyür dünya değişirken
birbirimizi düşünüp
başkalarıyla sevişirken,

kim sevişecek kalbiyle
inanadırıp sevgiye
uyutup nefesiyle?

Kim ısıtacak teniyle
sanki sıcak evim olup
kış vakti okul dönüşünde?

Kim tutacak son anda
bedenimi havada,
düşen uçurumlarda?

Ben tutarken nefesini
ağzından aldığım
ağzımda sakladığım
uçup gitmesin diye.

Biz büyür dünya değişirken
birbirimizi düşünüp
başkalarıyla sevişirken...
Kim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder