Ş imdi
E eğer
B urdaysan
N aparım
E min
M iyim?
F arkettiysen
E ylül
R ahat
A kar
H ep
:)
Siz bunları okurken ben çook uzaklarda olacağım... dermişim :) şaka yaptım siz bunları okurken çoktan sabah olmuş yazım 1 günlük olmuş olacak...Hala sesim kısık ama bu sesle bile şarkı söylemek için çırpınıyorum.Aslında bu doğru değil.Sırf bu yüzden sesimi kaybedebilir mişim.Hiii Tanrı korusun! Öyle bi ruh halindeyim ki her an coşabilirim! :) Yoo bişi olmadı..Ne biliyim öle işte.Norrda ile sakinleşip,durulmaya çalışıyorum işte.Neyse bu kadar geyik yeter.Artık konuya yoğunlaşma vakti! Hani bazen birisini çok beklersiniz de gelir ya.Gelmesine gelir ama bir-iki kelime anca konuşlursunuz..Aslında konuşmak istersiniz ama çekinirsiniz işte...Ben genelde hep karşı taraftan beklerim bişeyleri... Yani ilk adımı onlar atsın.Çekinirim ilk adımı atmaya,sırf bu yüzden çok istediğim bazı şeyleri hep tepmişimdir.Çekingen olmak gerçekten kötü bişey...
Tamamen içimden gelerek ,doğaçlama olan yani birazda içimden çıkan bişeyi paylaşmak istiyorum:
''His hands to be blody,because he kill Cassandra.Cassandra's dress is red.She has got blue hair.She is death.Her murderer is Peter!Peter kill Cassandra,because he hates Cassandra.Cassandra is pregnant but now she and her baby are soul!Cassandra's baby name si Darkness.Darkness's father is Peter! Peter is schizophrenia.''
Böyle psikopatça hikayeler ancak benden çıkar zaten.Stephane King'in dişi versiyonu gibiyim valla :) İngilizce yazdım çünkü içimden öyle aktı!Bunları daha doğrusu bu başı ve sonu olmayan psiko hikayeyi yazarken ellerim tebeşire bulanmıştı!Tebeşirden kan geldi.İşte böyle çıktı.Belki ingilizce olarak saçma cümleler çıkmıştır ortaya ama idare edin artık ;)
=Geçmiş Bir Ruh Halim=
Huuuhuh! Delirdim yine :) Yaptığım şeyi görmeniz gerek.Bi yandan atlas karıştırıyordum,bi yandan ayaklarım dans ediyordu,bi yandan da ''Arjantin'i'' söylüyordum :) Ve atlasta aradığım şey Arjantin'den başka bişey değildi...
=Arjantin=
Bababa bababa
beni vurdular!
ama bi yanım bu işe güldü!
dediler kimse böyle güzel gülmüyor
neyiniz var?
sonra herşey tersine döndü.
Bir muz kadar ucuz neyiniz var?
sizi aldık daha neyiniz var
uslu dur uslu dur
daha çok yeriniz var!
işk insanlar gibi butları sıyırdılar
bir kahkaha!
''bir muz kadar uçuk
arjantin''
bababababa
beni vurdular!
ama bi yanım bu işe güldü!
dediler kimse böyle güzel gülmüyor
neyiniz var?
sonra herşey şuna döndü;
kırmızı benekler gibi çoğaldılar
duruyorsun ruh gibi neyiniz var?
altın ya da gümüş neyiniz var?
yüce ruhlar gibi bulutları sıyırdılar
yağmur dindi güneş!
vuu!
-üç el silah atıldı
ve üç kız bayıldı!
heryer gemilerle doldu
yanardağlar sayıldı,
kattılar tozu dumana
alınacaklar alındı!-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder