17 Şubat 2010 Çarşamba

=Soyutluk=

Bu soyutluk artık iyice canımı sıkmaya başladı.'üzme kendini hayal kur yine ben yanıdayım' dedi.Hayal kur tabi ya.Başka ne yapabilirim ki.Ağır hissediyorum kendimi,ruhumu.Kilo aldım,kahretsin!Hayallerin içinde yüzmek ne kadar da güzel,tatlı gelmişti,geldi,gelirdi,gelir. Keşke öyle olsaydı.Boğuluyor insan,canı yanıyor.Benim en değerli kitabım hangisi biliyor musunuz? Hayır surturamazsınız söyliycem.Utanmıyorum.Terbiyesizim ne olsa :( İngilizce mi yoksa Türkçe mi? Tamam her ikisi de olsun.'The Devil's Whispers' ya da 'Şeytanın Fısıldadıkları'
Hayallerle uyumayalı çok uzun zaman oldu.Dün gece ilk defa hayallerle uyudum.Mecbur kaldım,mahkum kaldım.Uyku da bile! Gece yine çabuk geçti.Ve yine lanet bi sabah kollarını açmış bekliyordu beni.. Çok ta severmiş gibi.... Yanakları tıpkı bir bebek poposu gibiydi.Pembe,tombul ve yumuşak... Bir bebek kadar temizdi hoş bebekler de kirli ama... Sus... Ağlarken hep karanlık,taş yollardan geçerdi.. Gece kanına sinerdi hep,yastığında bir tutam melankoli bırakırdı ve işte yalvarıyor Tanrı'ya.Damarlarıma 1000 mg melankoli bağışla,hadi ağlat diye... Cem! Ah içimi okşamaya başladın yine.Parmakları ne güzel dolaşıyor piyano da Sezgin'in..
Bass meleğim,Buket'im iyi ki doğdun..Bugün doğum günün.15 Şubat bugün..
Git ve uyu şimdi şimdi yavaşça kapat gözlerini.. İzin ver de ölüm melekleri okşasın saçlarını bu gece... Cem sus lütfen... Şimdi olmaz... Ruhumu Bırak!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder