30 Mart 2010 Salı

=İleri=

Saat ikiye geliyor.Aslında birdi ama saatler ileri alınınca böyle oluyor işte.Mumşarım yanarken söndürdüm ışıkları.. Tam bir hafifleme havası.. Gölgemde olmasa kim kalırdı ki benimle!? Mutsuz değilim, kırığım birazcık... Hayallerime dalmıştım ki yine çıktım acı somuta... ''Darkness'' ne güzel şarkı! Tamda böyle anlar için... Belki de rüzgarlı,buruk,melankoli yüklü bir kar sabahı için... Fransızca... Seviyorum. Keşke konuşabilseydim. Zor olsa da başarırım bu kadar istiyorken! Aslında mutluyum ve bir teşekkür borçluyum Tanrı'ya... Geri dündü :) Kim olduğu önemli değil ki. Mutlu olmayı beceremiyorum sanrım... Gölgemle elele tutuştum demin.. Özlemiş beni,oda yalan söyledi belki. Neden özlesin ki! Somut bişeyler vermek istiyorum. Ama zor sanırım. Bitirsek mi bu gece :) Sayfanın sonuna kırmızı mum da damlattığımıza göre artık bitebilir :)


=Anlık=
Kırmızı dudaklar parlak dudaklara karıştı... Gece ellerimizden kayıp parçalandı... Gün batımının turuncu ve naif kadınları gecenin kırmızı ve meşrep kadınlarıyla buluştu dar ,taş sokaklarda.Ay ışığı yüzlerine vurdu,su tenlerini deldi. Ve bir rüzgar saçlarını okşadı... Yumuşaktı onların elleri.. Bilinmezliğin gizemi kokuyordu.
Birisi kokusuyla büyüledi bir diğeri bakışlarıyla esir aldı... Eteklerinden umut akıyordu, çıplak ayakları kaldırımları kazıyordu ruhuna....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder