19 Ağustos 2010 Perşembe
=Suskunluk=
Suskunum. Her yüzümü boyadıktan sonra suskun olurum. Boyanmak mutluluktur. Boyalarım akar sonra. Mutsuzluğum çıkar meydana. Susarım o zamanlar. Giyinirim en marjinal, garip şeyleri her ne kadar çıplak olsamda. Düşünürüm, neden? Çizerim ben kollarımı, renkli cümleler kurarım üzerine. İzleri kalır bazen. Yanımdaymış gibi dans ederim. Sonra hatırlarım ve hissederim. Kokumu duyarım, kağıtları çizerim. Bilirim hiç yanımda olmadığını, olmayacağını. Hikayeler anlatırım ona. Telefon konuşmaları yaparım yanında kendimce. Nasılsa yanımda yok ya. Unutmak bir sanattır demişler ya. Aslında tam olarak şöyle. 'Anımsamak bir reflekstir unutmaksa bir sanat' Yeteneğim yokmuş bu sanata, reflekslerimse oldukça kuvvetli, kokum terli, sesim buğulu... O minderleri görünce hayal kurmadan edemedim dün. Aptallık işte. Göğsüne yatmak, parmaklarının saçlarımda olması. Serin rüzgar, yıldızlar, şarabım, votkan... Biz ve yalnızız. Aptalca... En iyisi devam etmek suskunluğa... Kırmızı Kadın istemişti. Olmadı...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder