Nirvanaya'yı nihayet yaktım bu gece. Ovv işte böyle... Tek kokusu bir mum. Bi ansan 5 saat uykuyla ayakta durabilirse ne ala! Eskisi gibi yazamaz oldum, artık hep kısa kaçamak cümleler. Sanki hep aynı şeyleri yazıp duruyorum. Tam L'un Part L'autre Reste çalarken geldi Good Omen. Söz vermiştim kendime ama dayanamadım yazıverdim işte.
-''Tam L'un Part L'autre Reste çalarken geldin. Merak etme konuşmak gibi bi niyetim yok. Keyfine bak.''dedim.
'' :) '' güldü.. Good Omen'ı anlatıcak değilim yine. Ama sadece pek bi az konuşur olduk. Sürekli limoni biraz... Dert etmiyorum. 4 Şubat istediğim gibi değildi evet. '' Bazen İlk görüşte bilirsin, o insan senin kaderindir. Bazen Ömür boyu arar bulmazsın...'' gibi bişeydi. Aşk Tesadüfleri Sever 4 Şubatta sinemelarda. Heveslendim baya, ısındım. Arzu ettim gitmeyi ilk vizyona girdiği gün... Olmadı.. Ben ki yıllardır sinemaya gitmedim. Ama bu film başkaydı. İçim ısındı, ruhum istedi. Karar verdim. Filmin afişi duvar kağıdım bilgisayarımda.... ''Eylül Akşamı'' dilimde. Teomen bu şarkıyı söylemeden önce ''Bu şarkının bi bölümü var ki bana çok romantik gelir burası ' belki benim kağıt param bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir' '' demiş. Pek romantik olmasada pek bi tatlı. Bu film hayatımın filmi olmalı belki de... Gece öyle güzel ki! Hiç olmadığım gibi düşünmek istiyorum kendimi. Farketmeden bazı kelimeleri iki kez yazdığım olur bazen. Şöyle sakin bi şarkıya ihtiyacım var bu an için. Küçük hayal oyunlarımı oynamak için, bol anlatmalı hayal oyunlarım. Sadece konuşulan, bazen zıplanan en sonunda hep ağlanan... Yarın sabah Jale'yle paylaşıcağım şeyler var yine. Öyle içten ve sevecenki. Bazen korkuyorum kızar diye bana, bazen diyorum bu hafta yazma... Dayanamıyorum. Blog sayfamı göstericem ona. Geveze olmaktan hoşlanmıyorum. İnsanlara hep bi yardım etme çabası içindeyim ama yardım etmeye çabalarken kendimce hep bişeyleri berbat ediyorum. Çok kolay inanıyorum. Üstadımı özledim. Nerdesin Ece? Adını anmam yasak biliyorum ama özledim.. Üstadımdın.. Canım... Giderken yani bana farkettirmeden içten içe veda ederken en sevdiğim şeyi bıraktı hediye olarak bana. Yazılarını! Al sakla bunları demişti. Bigün isterim geri.. Hepsini cd'ledim. Hep saklıycam. Belki bi delilik yaparım, atarım filolojiyi bi kenara, iletişim, radto- tv, basın- yayın falan yazarım. Ciddiyim yaprım. Söz dinleyip duvarlarıma hiç poster asmadım. Yazık olmasın diye enrjime.. Pink Floyd- Julia Dream çalıyor şimdi. Nirvana baş ağrısı yapıyor sanki, biraz olsun o kadar. Büyülü bi koku o... Gözümü kararttım iyice. Acısada, kanasada, bağırtsada yaptırıcam dövme. Kevs'imden iyi teyze olur. Ah öyle seviyorum ki onu. Anti- depresanım canım. Bi gün mutlaka buluşucaz. Bu arada bugün dilimde tüm gün neredeyse Mira şarkıları vardı. Hani şu '' Ceyl'an Ertem'le birgün'' diye bi yazım vardı ya, onu gönderdim kendisine, ne der bilemem. Ben ne istiyorum biliyo musunuz; Özgürlük. Bi kere sert hatun, gothic hatun ayaklarına geri dönmek istiyorum. Pirsing ve dövmem olsun istiyorum. Konserlere, barlara gidiyim artık, esaslı takılıyım istiyorum. +24 iyi olmadı. Oğuzhan'a dedim ki yani sordumdaha doğrusu '' Ben Özenti miyim? '' evet dedi. Ama Nadin hayır dedi. Öyle miyim gerçekten. Bi çocuk gördüm enfes. Bi de abisi var kendi gibi ama ondan korktum şarmadı. Kağan'a gösterdim. Ne dese beğenirsiniz? Aynen aktarmaya çabalıyım. '' Piç gibi duruyo. Ayrıca saçları kes, küpeleri, pirsingi, bileklileri çıkar, gömlek falan giydir. Bildiğim kahve sahibi adam bu'' dedi. Abisi içinse '' yanındaki de at hırsızı kılıklı' dedi. Bak bu doğru pek bi korktum. Çocuk cilloptu. Adı Buğra. Bu arada Ezgi dedi ki, ben erkek peşinde koşuyormşuşm. Yok artık. Hem farzetki öyle n'olmuş yani. Bekar bi hatunum. Hayatımda mutluluklar dilermiş 'bok' etmeye çalıştığım hayatımda. Onun tuzu kuru tabi. Benide kendi gibi mutlu sanıyo. Hanım fen lisesinede okuoy, sevgilisi tıpta o da kazancak tıp'ı. Sosyal bi hatun. Çok güzel, vücudu güzel, incecik. Arkadaşları var. Özgüveni var, grubu var. Süper gitar çılıyo. Sonra geliyo yok ben çirkinim, sevgilim beni sevmiyo, ağlıyo bana. Sonra geliyo bana yükleniyo. Yok sen şöylesin böylesin en püf. Nasılsam nasılım sana ne? Severim Ezgi'yi çok severim. Ama o beni anlamıyo. Ne hissettiğimi bilmiyor. Konuşmasın, kendi mükemmel hayatını yaşasın... Yazım git gide karalamaya dönüyor. Yatma vakti, saatten haberim yok. Nirvana dibini buldu. Pink Floyd'dan Another Brick İn The Wall Part 2'yla kapanışı yapıyorum. Ferah geceler efendim.
''Aşık olmak, sevmek
sevilmek gerek'' dedi Bass boy...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder