17 Mayıs 2010 Pazartesi

=Sabah Doğumu=

Aynı sokaklar. Aynı insanlar aynı harabeler. Her sabaha karşı aynı tat aynı ıslaklık ağzımda. Aynı kan yatağımda. Yanıma sokulup uyuyan bu yalnızlık sen misin? Senin mi yoksa? Yağmur yağarken bile ferahlamıyor artık içim. Alıştım galiba bu kasvetli sabah doğumlarına. Ama uğurlamak koyuyor geceyi. Boynumda bir nefesi. Dişi bir erkek nefesi. Senin miydi?Kovdum çünkü. Saçlarımı dağıttım. Bütün kırmızılığımı kadehte bıraktım dudaklarımın. Git öp şimdi onu... Terket beni kırmızı araba gibi. Kazı boyalarımı ve sakın gelme sabaha karşılarda yanıma. Hayır gölgende kalsın. İstemem korkmuyprum ki artık. Yalnız da değilim. En azından sen öyle bil ve git...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder